14 Ekim 2008

Dudaklarınızı konuşturun

Dudaklar kadınların en hassas, en çekici yanlarındandır. Ama dudakların boyanması bazen bir sorun halinde önümüze çıkar; çünkü hoşa giden ve gerçekten yakışan rujlar her zaman birbiriyle örtüşmez. O halde konuya biraz daha yakından bakalım; ne dersiniz?
Rujunuzun makyajınızla, ama en önemlisi doğal cilt tonunuzla uyumlu olması gerekir. Hangi rengin cilt tonunuza uygun olacağını nasıl anlarsınız? Ruj seçmek en az "Bay Doğru"yu bulmak kadar çetrefilli bir iştir: Onlarca renk ve çeşit arasında sıkışıp kalabilirsiniz! Bu seçimde de kurallar aynıdır: Denemeli ve sonunda doğru olanı bulmalısınız! Ne yazık ki dudak boyalarında standartlar geçerli değildir. Her kadının ruj seçimini etkileyecek farklı kişiliği, yapısı, yaklaşımları, beğenileri ve elbette farklı cilt tonu vardır. Söz gelişi, bir kadının güzelliğinin sırrı olan ruj, bir diğerine inanılmaz itici bir görünüm verebilir.

Tanım olarak, en doğru ruj, yüzünüze ışıltı kazandırıp iyi görünmenizi sağlayandır.

Cilt tonunuza göre doğru ruju saptamak için önerileri gözden geçirin; sonra da rujların gizemli dünyasına bir göz atın. Bayılacaksınız!

Çok açık ten
Şeffaf renkler, bej tonları, kıpkırmızı, hafif mercan renkleri, pembe rujlar.

Açık ten
Sıcak şeftali ve pembe renkler içeren tonlar. Çarpıcı renkler gerektiren durumlarda mavi bazlı rujlar, vişne tonları, kahverengine kaçan tonlar.

Buğday ten
Sıcak alt tonları olan renkler: Kahve bazlı mor, açık kahve. Şarap rengi de muhteşem bir ışıltı verebilir.

Koyu ten
Derin, parlak olmayan kırmızılar yani mavi veya mor alt tonlar içeren renkler. Çikolata veya erik renkli rujlar da harika durur.

11 Ekim 2008

Günde 3 elma mucizesi




BOLU İl Sağlık Müdürü Dursun Koç, günde yenilecek 3 elmanın kötü kolesterolü yüzde 10 oranında düşürdüğünü, iyi kolesterolü de arttırdığını söyledi.


Kabuğu ile yenen bir elmanın insanın günlük C vitamini ihtiyacını karşıladığını belirten Dr. Koç, “Elmanın içerdiği organik asitler, soda ve fosfor yardımı ile beyin, karaciğer ve mideye çok olumlu etkileri vardır” dedi. Koç, içeriğinde yüzde 85 su, yüzde 12 şeker, pektin, organik asitler, soda, fosfor, tanen, vitamin A, B1, B2, B5, B6, C, E, ve PP bulunun elmanın toksinlerin atılmasında vücuda yardımcı olduğunu açıklayarak, şöyle konuştu: “Elmanın kanı temizleyici, sindirim sistemini uyarıcı özellikleri, damar sertliği, hemoroide, egzama ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir. Elma, kandaki kolesterolü düşürerek damar sertliğini önler.”


Elmanın idrar söktürücü özelliği olması nedeniyle böbrekleri çalıştırdığını da belirten Koç, “Elma suyu sindirim sistemini uyararak, mide mukozasını güçlendirir. Yatıştırıcı ve ateş düşürücü olarak da kullanılan elmanın suyuyla silinen cilt, taze ve canlı bir görünüme kavuşur. Açıkcası, günde 3 elma tüketiminin yüzde 10 oranında kötü kolesterol düşmesine neden olurken, iyi kolesterol oranını da arttırdığı saptanmıştır.”




http://www.hurriyet.com.tr/yasasinhayat/10088302.asp?gid=245&sz=23236

Gebelik kontrolleri ihmale gelmez

Gebelik kontrolleri ihmale gelmez
İlk Kontrolde nelere bakılır?
Bebeğin plasentası (eş) arkasında kanama olup olmadığı kontrol edilir Gebe kalınmadan hemen önce bakılmadıysa Kan biyokimyası ve enfeksiyon ile ilgili testler bu haftada yapılır. (Tam kan, TİT, Kreatinin, AKŞ, SGOT, SGPT, TORCH tetkikleri) Fetal kalp atımları değerlendirilir. İlk ultrasonda kalp atımı görülmedi ise, 10 gün sonra tekrar USG yapılır ve boş gebelik ekarte edilir. Çoğul gebelik varlığı araştırılır. Tüp bebek hastalarında glukophage, utragestan, calciparin 12. haftasında kesilir. Annenin kilo, tansiyon takibi yapılır. Başlanılmadıysa Folik Asit 400-800 mg/gün başlanılır.
11-14 hafta Kontrolü nedir? Neye bakılır?
Nuchal Translucency (Nukal Saydamlık) değerlendirilip gerekirse annenin kanından bakılan biokimyasal marker'larla kombine edilir. (İKİLİ test) Üçüz ve üzeri sayıdaki çoğul gebeliklerde gerekli görülürse Redüksiyon (indirgeme) işlemi bu haftada yapılır. Ense şeffaflığı testi yapılırken bebeğin o haftalar için oluşması gereken organlarına ve extremitelerine bakılır. Burun kemiği gelişip gelişmediği araştırılır. Mesanesinin gelişip gelişmediği araştırılır. Annenin kilo, tansiyon takibi yapılır. CVS (Koryon villus biopsisi-plasenta iğne biopsisi) eğer gerekiyorsa bu haftalarda yapılabilir.
16-18 hafta Kontrolünde neler kontrol edilir?
İkili test yapılmadı ise ÜÇLÜ Test yapılır. NTD (Merkezi Sinir Sistemi Defektleri-Spina Bfida) için kontrol yapılır. İdrar kültürü yapılır. Çoğul gebeliklerde rahim ağzından kültür alınır ve rahim ağzı uzunluğu değerlendirilir. Multivitamin ve demir tedavisine başlanır. Karında çatlak oluşumunu önlemek için krem başlanabilir. Fetal biyometri (ölçümler) yapılır. Annenin kilo, tansiyon takibi yapılır. Eğer gerekli ise Amniosentez (su kesesinden su alınması) 16. hafta ile bu haftalar arasında yapılır.
20-23 hafta Kontrolün önemi nedir?
Genel anomali taraması yapılır ve gerekirse kalp anomalilerinin tespiti için hastanemizin prenatal kardioloğu tarafından fetal ekokardiografi yapılır. Fetal biometri yapılır. Tekil olanlar dahil bütün gebeliklerde rahim ağzı uzunluk ölçümü yapılır. Uterin arterin vaginal ve abdominal Doppler ile değerlendirilmesi yapılır. Tekil gebeliklerde 20 mm'den , çoğul gebeliklerde 25 mm'den küçük ölçümlerde serklaj (Rahim ağzına dikiş) uygulaması yapılır. Fetal biyometri ve cerebellumun değerlendirilmesi yapılır. Genel anomali taraması yapılır. Annenin kilo, tansiyon takibi yapılır. Kordosentez (kordondan kan alınması) gerekli ise bu haftalardan itibaren yapılabilir.
27-28 hafta Kontrolü hakkında bilgi verir misiniz?
Fetal biometri uygulaması ve cerebellumun değerlendirilmesi yapılır. Uterin arter Doppleri yapılır. 50gr ile oral Glucose Challenge Test yapılır. (Şeker Tarama Testi) Rh uyuşmazlığı olanlarda anneye 120 veya 300 iu Anti-D (28hafta tamamında) yapılır. Tekrarı gerekmez. Annenin kilo, tansiyon takibi yapılır.
31-32 hafta Kontrolünde nelere bakılır?
Fetal biometri ve cerebellumun değerlendirilmesi yapılır. Annenin kilo, tansiyon takibi yapılır.
34-35 hafta Kontrolünde nelere bakılır?
Fetal biometri yapılır. NST (Bebeğin kalp grafisi ile birlikte sancı olup olmadığını ve bebeğin hareketlerini kaydeden cihaz) yapılarak değerlendirilir. Annenin kilo, tansiyon takibi yapılır.
36-37 hafta Kontrolünde nelere bakılır?
Fetal biometri yapılır. NST yapılarak değerlendirilir. Annenin kilo, tansiyon takibi yapılır.
37. haftadan sonra Doğum öncesi 7-10 günde bir durum değerlendirilmesi yapılır...

04 Mart 2008

Baharda saçlar


2008 bahar aylarında hangi saç modellerinin moda olacağını biliyor musunuz?
Baharda sokaklarda omuz üzerinde kesilmiş saçlar görmeye hazır olun, hem dalgalı hem de düz saçlılara uygun birçok modern stille karşılaşacaksınız...
İşte önümüzdeki bahar en çok rastlayacağınız saç stilleri
60'ların tarzıUygulaması ve kullanımı kolay bir tarz. Yapmanız gereken şey, saçlarınızın arkasını ensenizi açık bırakacak şekilde kat kat kesmek. Önleriyse yüzünüzü çevreleyecek kadar uzun olmalı...
Kimler kullanabilir?Eğer geniş bir yüzünüz varsa bu saç tam size göre... Hafif dalgalı saçlarda bu modelin kullanımı çok kolay. Yapmanız gereken tek şey bir köpük ya da şekillendirici yardımıyla saçlarınızı düzeltmek.
ÇılgınNeredeyse kazınmış bir ense, üstlere doğru giderek uzayan saçlar ve nihayetinde oldukça uzun bir ön kısım. Bu model kesinlikle hacimli ve asimetrik.
Kimler kullanabilir?Bu model bebeksi yüzlere çok yakışıyor. Dikkat etmeniz gereken en önemli şeyse, saçlarınızın önünü çok uzun kestirmemek... Aksi halde yüzünüz tamamen kapanabilir.
Rock'n'rollYer yer kısa, kısmen de uzun... Kat kat kesilmiş ve kıvırcığa yakın saçlar... Kesinlikle çok asi ve dağınık.
Kimler kullanabilir?Bu model ince yüzlü ve büyük gözlü kadınlar için. Eğer çeneniz genişse; sakın saçlarınızı böyle kestirmeyi denemeyin, çok fazla maskülen görünecektir. Bu model ayrıca ince telli saçlar için de uygundur.
DalgalıKüt bir saç kesimi, önlerde iri, arkalarda ise daha hareketli ve sık dalgalar. Oldukça hacimli ve değişik görünüyor.
Kimler kullanmalı?Saçları doğal olarak dalgalı ve ince telli kadınlar bu modeli çok rahat kullanabilir. Dikkat çekmeyi seven biriyseniz, şekilli görünümü ile saçlarınızın ilgi odağı olacağından emin olabilirsiniz.
VahşiKarmakarışık ve aynı zamanda da bir o kadar düzenli bir görüntü... Bu saç modelini kullanmak isteyenler için en ideal boy, omuzların hemen üstüdür. Yüzün etrafında salınan parmak genişliğindeki dalgalar aynı zamanda çok seksi görünür.
Kimler kullanmalı?Dalgalı ya da kıvırcık saçları olan kadınlar bu modeli tercih edebilir. Eğer yüz hatlarınız çok sertse, böyle bir kesimle hatlarınızı yumuşatabilirsiniz.
AfroBöyle bir modelde doğru sonucu yakalamak için saçlar kuruyken kesilmeli ve şekil verilmelidir. Parlaklığı sağlamak için de parmak uçlarınızı kullanarak biraz şekillendirici sürebilirsiniz.
Kimler kullanmalı?Yuvarlak ya da ince yüzlüler bu modeli kullanabilir. Eğer saçınızı afro tarzında kestirmek istiyorsanız, saçlarınızın cinsine göre ayarlama yaptırmalısınız. Saçlarınızın tepesinde kalan dalgalarınızı ekstra havalandırın. Ayrıca boynunuzun geniş olduğunu düşünüyorsanız, aynı modeli uzun olarak da kullanabilirsiniz.
Aslan yelesiUzun kesilmiş ve maşa ile şekillendirilmiş saçlarınızın bozulmasını önlemek için köpük kullanabilirsiniz. Böyle bir model kullanacaksanız, boyayla gölgeler verebilirsiniz. Emin olun çok güzel duracak.
Kimler kullanmalı?Uzun ve ince yüzlü kadınlar rahatlıkla kullanabilir. Eğer saçlarınız hafif dalgalı ise, çok rahatlıkla bu modeli tercih edebilirsiniz. Düz ise de maşa ya da farklı şekillendiricilerle bu hale getirebilirsiniz. Daha çarpıcı bir görünüm için, saçlarınızdan bir kaç bukleyi ayırın ve lüle yapın.

http://www.hurriyet.com.tr/kadin/8313803.asp?gid=159&sz=83215

03 Mart 2008

Alp Daglari

Kantonlardan oluşan İsviçre'nin 1834 yılından beri başkenti olan Bern; tarihi, kültürü, manzarası ve neşeli insanlarıyla hem Alpler'in kuzeyinde yer alan en saygın şehir hem de karbeyaz tatillerin vazgeçilmez merkezi.
Uzun yıllar önce dönemin hükümdarı, Aare yarımadasında ava çıktığı sırada beklenmedik büyüklükte bir ayıyı öldürünce, bu yarımadaya Bern (ayı) adı verilmiş. Meşe ormanından oluşan yarımadanın üzerine 1191 yılında bir şehir kurulumaya başlandı. Dönem dönem restore edilen ahşap evler, zamanla yerini ortaçağ binalarına bıraktı. Ortaçağ'da Alp dağlarının kuzeyinde yer alan en büyük şehir - devlet olarak itibar görmesiyle, bugün Avrupa'nın en saygın kentlerinin başında geliyor.
Dünyanın bahçesi

-->
Yarımadadan ayrılıp Alp dağlarının ters yönünde ilerlediğinizde, şehir dışına varmadan, karşınıza rengarenk botanik bahçeleri çıkıyor. Tam 200 gül çeşidinin yanı sıra İsviçre'nin Alp bitkilerinden Asya'ya ve Kuzey Amerika'ya özgü toplam 6000 özel bitki çeşidi burada bir araya getirilmiş. Hatta 'Palmenhaus'ta (palmiye evinde) muz, ananas ve kahve gibi beklenmedik bitki ve meyvelerle de karşılaşabiliyorsunuz. Eski şehir manzarasını karşınıza alıp okuma bahçesinde kendinize rahat bir yer bularak dinlenebilirsiniz.
Tarihi anlatan fıskiyeler
Yeterince dinlendikten sonra Alp dağlarına doğru şehir içinden geçerken, kentin değişik yerlerine yayılmış 100'ün üzerinde fıskiye, tasarımlarıyla insanı kendisine hayran bırakıyor. Her fıskiye, şehrin tarihinde yatan bir olayı ve kahramanını anlatıyor. Özellikle 16'ncı yüzyıldan kalma fıskiyeler, sanatsal ayrıntılarıyla şehrin ne kadar varlıklı bir geçmişi olduğunu hatırlatıyor.
Geçmişe fayton keyfi
Sokakları tertemiz ve çatıları bembeyaz bu kentin sokakları şehirlerarası trafiğe mümkün olduğunca kapalı tutulduğundan, şehri toplu taşıma araçlarıyla rahatlıkla ve eğlenerek gezmek mümkün. Uluslararası Avrupa demiryollarına direkt hattı bulunan Bern, üç hız treninin de uğradığı Avrupa'daki tek başkent. Tren garından şehrin her yönüne giden otobüslerin sıklığı sayesinde, zaman kaybetmeden yol alabilirsiniz. Şehri boydan boya gezebilmek için, tramvaya ve neşeli faytonlara binmek büyük bir keyif. Faytoncuların Alp dağlarıyla ilgili anlattıkları hikayelerin sonu yok. Gün içinde aynı faytoncuya üç defa denk gelseniz de, şüphesiz sizi üç ayrı hikayeyle karşılayabilir.
Saat kulesinin şöhreti


Merkezi fayton duraklarından biri olan ve 'Zaman çanı' olarak bilinen 'Zytglogge' (çanlı saat kulesi), 12'nci ve 13'üncü yüzyıllarda savunma amacıyla şehrin batıdaki ilk savunma kapısını oluşturmuş. Bugün Bern'in en önemli tarihi değerlerinin başında gelen Zytglogge, 1530 yılından kalma astronomik takvimi sayesinde saat görevini hatasız yerine getiriyor.
Parlamento binası ve meydanı
Meydana doğru yürürken, ortaçağ mimarisinin heybetli evlerinin yakından ne kadar büyük göründüğünü fark edebilirsiniz. Bundesplatz (Federal meydan) adındaki parlamento meydanında bulunan parlamento binasında, hem kanton yönetimi, hem de hükümet ve meclis bir arada bulunuyor. Parlamento binası 1902 yılından beri, heybetli görünümüyle Bern ziyaretçilerini büyülemeyi sürdürüyor. Merkezdeki kubbeli salonda ve oturumların yapıldığı salonların ikisinde de, İsviçre tarihini yansıtan sayısız semboller yer alıyor.
Sokakta su balesi
Parlamento binasının hemen önünde yer alan, kantonları simgeleyen düzenli dizilmiş 26 yer fıskiyesi, müzik eşliğinde muhteşem görüntüler sergiliyor. Ritime eşlik ederek göğe fışkıran fıskiyelerin bir anda çalışması, yoldan geçenleri neşelendirmeye yetiyor.
Alpler'in en etkili müzesi


Bern sırtlarına dayanan bembeyaz Alpler'e iyice yaklaşmışken, Alp dağlarını sergileyen İsviçre'de tek müze olan Alpine müzesini gezmek çok heyecan verici. Bernina dağlık bölgesinin, dünyaca ünlü Alp zirvesi Matterhorn'a ne kadar yakın olduğunuzu Alpler maketinde daha net görebiliyorsunuz.
Rüya gibi Alp dağları


Dünya kayak kültürünün merkezi olan İsviçre'de 'Yukarı Bern' diye ünlenen Alpler'in kuzey etekleri, hem kayak turizmini, hem de manzara turizmini herkese doya doya yaşatıyor. Kayak öğrenmek için buraya gelen aileler, bu doyumsuz manzara karşısında genellikle tatilini uzatmakta çok haklı. En büyük zorluk ise akşam olmadan, çocukların bu bembeyaz manzarayla isteksizce vedalaşmaları.


Dünyaca tanınmış Bernli
Bern şehri, bilim dünyasının duayeni Albert Einstein için 1900'lerin başında adeta ilham kaynağı olmuş. Einstein, 21 yaşından sonra İsviçre vatandaşı olduğunda, bilim dünyasını sarsan makalelerini yayınlamış. Bugün evi bir müzeye dönüştürülmüş Einstein'in mirası için Bernliler ayrı bir özen gösteriyor. Yakın çevresi tarafından esprileri ve neşeli kahkahası ile tanınan Einstein, izafiyet teorisini dünyaya bu şehirden duyurdu. Hümanist bir aydın olan Albert Einstein, her şeye rağmen alçakgönüllü ve kibirsiz yaşam tarzıyla her zaman Bernliler'in gurur kaynağı olmuş.

Merhaba

Merhaba